Skip to main content

Sertleşme Sorunu İle İlgili Sıkça Sorulan Sorular ve Cevapları


Sertleşme Sorunu Sebepleri Nelerdir

Erkeklerde görülen sertleşme sorunu sebepleri arasında birçok hastalık ve sağlık problemi yer almaktadır. Normalde sertleşme, hormon ve sinir sistemi vasıtasıyla iletilen haberciler sayesinde damar sisteminin uyarılması ve penis içerisine kan akışının artması sonucu gerçekleşmektedir. Kan akışı penisteki corpus cavernosum adı verilen kanallara doğru olmaktadır. Kan ile dolan bu kanallar sertleşmenin oluşmasını sağlarlar. Sertleşme sorunu tıp literatüründe erektil disfonksiyon olarak bilinmektedir. Genellikle cinsel uyaran olduğu hâlde yeterince sertleşmenin olmaması veya sertleşme gerçekleşse bile yeteri kadar uzun sürdürülememesi anlamına gelmektedir. Erektil disfonksiyon aslında bir hastalık değil, diğer hastalık veya sağlık problemlerinin sonucunda ortaya çıkan bir şikayettir. Son yıllarda görülme sıklığının artması, birçok araştırmacının  konu üzerinde çalışma yapmasına neden olmuş ve bu sayede sertleşme sorununun neden ortaya çıktığı daha iyi anlaşılmıştır. Günümüzde erektil disfonksiyon şikayetinin ortadan kaldırılması için ilaç tedavisi, penil enjeksiyon tedavisi, vakum cihazları gibi farklı tedavi yöntemleri kullanılmaktadır. Bu yöntemler ameliyat dışı yöntemler olup fayda göstermediği durumlarda mutluluk çubuğu olarak adlandırılan penil protezler de kullanılabilmektedir.

Genel Yaşanan Sertleşme Sorunu Sebepleri Nelerdir?

Erektil disfonksiyon birçok duruma bağlı ortaya çıkabilmektedir. Kalp ve damar hastalıkları ile diyabet genellikle en çok görülen sertleşme sorunu sebepleri arasında yer almaktadır. Aynı zamanda kan basıncı yüksekliği yani hipertansiyon hastalığı da erektil disfonksiyona neden olmaktadır. Obezite, aşırı alkol ve tütün ürünlerinin kullanımı, yaşam tarzı değişiklikleri ve benzeri sebepler de sertleşme sorununa yol açmaktadır. Testosteron düzeyinin düşük olması ya da diğer hormonların dengesinin bozulması gibi hormonal sebeplere de bağlı görülebilmektedir. Kanda bulunan kolesterol benzeri yağların düzeyinin artmasına bağlı olarak da görülebileceği gibi böbrek hastalıklarında da erektil disfonksiyon görülebilir. Erektil disfonksiyon ayrıca, Parkinson hastalığı, multiple skleroz (MS), Peyronie hastalığı (penis şekil bozukluğu) gibi sebeplere bağlı ortaya çıkabilir. Özellikle kalça kemiği, omurga travma ve yaralanmalarına bağlı görülebilen sertleşme sorunu, prostatektomi (prostatın cerrahi olarak çıkarılması) sonrasında da görülebilir. Organik sebepler dışında stres, anksiyete (endişe), depresyon, ilişki problemleri, uyku bozuklukları gibi psikojenik bozukluklar da sertleşme sorununa neden olmaktadır. Antidepresan ve hipertansiyon ilaçlarına bağlı da ortaya çıkabilen erektil disfonksiyon, ileri yaş nedeniyle de görülebilmektedir.¹

Dünya’da En Çok Görülen Sertleşme Sorunu Sebepleri Nelerdir?

Sertleşme sorununa neden olan durumlar genellikle altı grup altında incelenmektedir:

  1. Vasküler (damar sistemi ile ilişkili): Kardiyovasküler hastalıklar, hipertansiyon, diyabet, hiperlipidemi (kandaki yağ oranının fazla olması), sigara kullanımı, cerrahi sonrası (prostatektomi / prostatın cerrahi olarak çıkarılması) ya da radyoterapi (kalça kemiği üzerinde).
  2. Nörolojik (sinir sistemi ile ilişkili): Omurilik ve beyin yaralanmaları, Parkinson hastalığı, Alzheimer hastalığı, multiple skleroz, inme.
  3. Bölgesel faktörler: Peyronie hastalığı, penil fraktür (penis kırığı).
  4. Hormonal sebepler: Hipogonadizm (cinsiyet hormonlarının yetersizliği), hiperprolaktinemi (kanda prolaktin hormon düzeyinin yükselmesi), kanda kortizol değerinin yükselmesi veya azalması, hipertiroidi ya da hipotiroidi.
  5. İlaç ile ilişkili nedenler: Hipertansiyon ilaçları, antidepresanlar, antiandrojen ilaçlar (cinsiyet hormonu seviyelerini düşüren ilaçlar), antipsikotik ilaçlar (şizofreni, bipolar bozukluğu vb. ilaçları), madde kullanımı, alkol tüketimi.
  6. Psikojenik sebepler: Performans ilişkili anksiyete, geçmiş travmatik deneyimler, ilişki problemleri, depresyon, stres, endişe.

Bu etkenler arasında Dünya’da en sık görülen sertleşme sorunu sebepleri kardiyovasküler hastalıklar, diyabet, hipertansiyon, obezite, sigara kullanımı ve depresyondur.²

Sertleşme sorunu yaşayan kişilerde kullanılan penil protezlerin önemli bir kısmı Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından kapsanmaktadır. SGK ödeme şartları ve sertleşme sorunu sebepleri hakkında daha detaylı bilgi almak için sitemiz üzerinden “Bilgi İsteme Formu” vasıtası ile bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Sertleşme Sorunu Yaşayan Hastalarda Ne Tür Tedaviler Uygulanır

İki tür tedavi bulunmaktadır.

1- Cerrahi Olmayan Tedaviler
2- Cerrahi Tedaviler

Penil protez kararı verilmeden önce bu basamakların doktorlar tarafından hastalara önerilmiş olması ve hastalar tarafından da denenmiş ve artık bir cevap alınamıyor olması gerekmektedir.

1- Cerrahi olmayan tedaviler

– Psikolojik Danışmanlık
– Oral ereksiyon hapları (T*dal*fil, Sild*naf*l, V*rden*fil vb.)
– Penil enjeksiyonlar
– Vakum cihazları

2- Cerrahi tedaviler

– Penil protezler
– Penil re-vaskülarizasyon

Sertleşme Sorunu Nedir

Bu sayfada sizlere sertleşme sorunu nedir sorusunun cevapları detayları ile birlikte verilecektir. Sertleşme bozukluğu (Sertleşme Sorunu) denilen olgu, istek olduğu halde cinsel ilişkiyi sürdürmek için yeterli sertliği sağlayamama veya hiç sertleşememe, ya da cinsel ilişkiyi sürdürmeye yetmeyecek kadar sertleşmeyi koruyamama durumuna verilen genel addır. Sertleşme bozukluğu tatmin edici bir cinsel ilişki yaşamanıza engel olur ancak tedavi edilebilir bir durumdur. Sertleşme bozukluğu rahatsızlığı olan kişiler;

* Cinsel ilişkiyi sonuçlandıracak sertliği uzun süre sürdüremez

* Cinsel ilişki için yetersiz ve kısmi bir sertlik oluşabilir ama ilişkiyi sağlayamaz

* Veya hiç ereksiyon (sertleşme) olmaz.

Sertleşme bozukluğu bazen iktidarsızlık olarak da adlandırılır, ancak tercih edilen terim genelde sertleşme bozukluğu veya erektil disfonksiyondur.

Kısaca özetlersek, erkeklerde istek olduğu halde tatmin edici bir cinsel ilişki için gerekli olan sertliği başlatma ya da devam ettirmede kalıcı yetersizlik durumlarına Sertleşme Bozukluğu denilmektedir. Bu belirtilerin 3 ay sürmesi çoğu otorite tarafından Sertleşme Bozukluğu tanısı konulması için yeterli kabul edilir. (Travma ve Cerrahi müdahaleler sonrası hariç)

Sertleşme Sorunu Nedir Hakkında Daha Ayrıntılı Bilgiler

Uzun yıllardır sertleşme sorunu nedir ve neden oluşur sorusunun cevabı tıp bilimince araştırılmıştır. Bu sorunun neden oluştuğunu anlamadan önce sertleşmenin nasıl gerçekleştiğini anlamak gereklidir. Erkeklerde cinsel fonksiyonlar; damar, sinir, hormon sistemlerinin beraber etki etmesi sonucu çalışmaktadır. Bu sistemlerin yanında kişinin psikolojik durumu da sertleşmeye etki etmektedir. Penis içerisinde yer alan corpus cavernosum ismi verilen kanallara hormon ve sinir sisteminin yapmış olduğu uyarı sonrası kan dolumu gerçekleşmekte ve bu da sertleşmenin oluşmasını sağlamaktadır. Hormon ve sinir sisteminin uyarısı, görsel veya duyusal bir uyaran sonucu gerçekleşebildiği gibi zihinde oluşan hayallere bağlı da oluşabilmektedir. Hormonal sistemde özellikle erkeklik hormonu olarak bilinen testosteron, cinsel fonksiyonların çalışmasında önemli bir rol oynamaktadır.¹ Sertleşme sorunu tıpta genellikle erektil disfonksiyon olarak adlandırılmaktadır. Erektil disfonksiyon bir hastalık değildir, ancak birçok hastalık veya durumun sonucunda ortaya çıkan bir şikayettir. Uzun yıllardır araştırılan bu konuda sertleşme sorunu ile ilgili şikayetlerin giderilmesi için birçok farklı yöntem de bulunmuştur.

Sertleşme Sorunu Nedir ve Neden Oluşur?

Sertleşme sorunu yani erektil disfonksiyon, bireyin yeteri kadar sertleşememesi ya da sertleşmeyi gerekli süre boyunca sürdürememesi durumudur. Sertleşme sorunu yaşayan hastalar sertleşme sorunu nedir sorusunu üroloji hekimlerine sıkça sormaktadırlar. Hızlı başlangıçlı sertleşme sorununun sebepleri psikojenik ya da radikal prostatektomi (prostatın tamamının cerrahi olarak çıkarılması) gibi durumlardır. Sertleşmenin yeterince sürdürülememesi anksiyete (endişe hali) veya damar sisteminde oluşan problemlere bağlı olabilmektedir. Aynı zamanda depresyon ve bazı ilaçların da erektil disfonksiyona neden olduğu bilinmektedir.

Sertleşme sorunu açısından risk faktörü oluşturan bazı durumlar da mevcuttur. Bu durumlarda erektil disfonksiyonun önlenmesi ve tedavisi daha zor olmaktadır:

  • Sigara kullanımı
  • Obezite
  • Hipertansiyon
  • Dislipidemi (kandaki yağ değerlerinin bozulması)
  • Hareketsiz yaşam tarzı ve yetersiz fiziksel aktivite

Risk faktörleri yaşam tarzının değiştirilmesi ile düzelmektedir.² Diyabet, omurilik hastalıkları ya da yaralanmaları, multiple skleroz, Peyronie hastalığı (peniste şekil bozukluğu) gibi durumlarda da erektil disfonksiyon görülebilmektedir. Erektil disfonksiyonda öncelikle ilaç tedavisi, enjeksiyon tedavisi, vakum cihazları gibi ameliyat dışı tedavi yöntemleri denenmektedir. Bu yöntemlerin başarısız olduğu durumlarda mutluluk çubuğu olarak adlandırılan penil protezler yüksek başarı ve memnuniyet oranı ile kalıcı bir çözüm sunmaktadır.³

Sertleşme Sorunu Yaşayanlara Kalıcı Çözüm Sunan Penil Protez Nedir ve Çeşitleri Nelerdir?

Penil protezler sertleşmenin gerçekleşmesine yardımcı olan corpus cavernosum kanallarına yerleştirilen medikal cihazlardır. Bu cihazlar temelde tek parçalı (malleable) ve üç parçalı şişirilebilir olmak üzere iki çeşittir. Tek parçalı protezler, sertleşme sorunu nedir ve kalıcı çözümü var mıdır merak edenlerin uzun süreli kullanabileceği protez çeşididir. Penis içerisindeki kanallara iki adet tek parçalı mutluluk çubuğu yerleştirilmektedir. Bu çubukların bükülebilir özelliği sayesinde elle dik konuma getirilir ve rahatlıkla kullanılabilir. Kullanılmadığında ise yüksek bükülme açısı sayesinde iç çamaşırı içerisine gizlenebilmektedir.⁴ Üç parçalı protezler, hidrolik prensibi ile çalışmaktadır. Testise yerleştirilen pompanın birkaç kez şişirilmesi sonucu karın içine yerleştirilen rezervuarın içindeki sıvı, kanallardaki silindir protez parçalarının içerisine doğru geçer. Tıpkı normal kan akımında olduğu gibi sıvı akışı ile çalıştığı için bu protezler doğal sertleşme görüntüsü sunmaktadırlar. Pompadaki indirme tuşu sayesinde sıvının tekrar rezervuara geçmesi mümkün olup sertleşme kolaylıkla sona erdirilebilir.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), erektil disfonksiyon tedavisinin önemli bir bölümünü karşılamaktadır. SGK ödeme şartları hakkında detaylı bilgi almak için bizimle “Bilgi İletişim Formu” vasıtası ile iletişime geçebilirsiniz. Sertleşme sorunu yaşayan ve sertleşme sorunu nedir daha fazla bilgi almak isteyen kişiler alanında uzman üroloji hekimine danışabilirler.

Sertleşme Sorunu ve Yaş İlişkisi

Sertleşme bozuklukları belli bir yaş ve üzeri erkeklerde mantıklı nedenlerle daha çok ilişkilendirilir. Sonuçta, ereksiyon problemleri özellikle diyabet ve kardiyovasküler hastalık gibi yaşa bağlı durumlar ortaya çıktıkça daha yaygın hale gelir.

Bununla birlikte, genç erkekler de sertleşme sorunu yaşayabilirler. Bunun nedenlerini anlamak için, ereksiyon yani sertleşme mekanizmasını gözden geçirmek faydalıdır. Bir erkek cinsel olarak uyarıldığında, düz kas dokusu gevşer ve atardamarlar genişleyerek penisin kanla dolmasına izin verir. Bu meydana geldiğinde, düz kas dokusu kişi boşalıncaya kadar penisteki kanı hapsetmeye çalışır.

Bazı erkeklerde tıp dilinde Ateroskleroz denilen kalıtımsal veya beslenme alışkanlıklarındaki problemlerinden dolayı oluşan damar sertleşmesi olabilir, bu da penise kan akışını bozar. Ateroskleroz, damarların iç duvarında çeşitli maddelerin (özellikle kalsiyum) birikimine bağlı olarak ortaya çıkan kalınlaşma ile ortaya çıkan bir durumdur. Birikim nedeniyle damar daralır ve kanın damar içindeki akışı sınırlanır. Halk arasında damar sertliği olarak da bilinir.

Sertleşme sorunu yaşayan genç hastalar ile ilgili UCLA’da yapılan bir çalışmanın sonuçları Uluslararası ED Araştırmaları Dergisi’nde yayınlanmıştır* Bu çalışmaya yaşları 18 ila 49 yaşları arasında değişen ve son bir yıl içinde en az altı ay boyunca sertleşme sorunu yaşadığını belirten 23 genç hasta çalışmaya alındı. Ortalama yaş ise 33 olarak belirtildi ve her erkeğin penisine periyodik aralıklarla ultrason taraması yapıldı.

Araştırmacılar, kullanılan kriterlere bağlı olarak çalışmaya katılan erkeklerin sadece % 4 ile 13’ünde damar sertleşmesi bulguları buldular. Çalışmanın sonucunda ise bu verilere dayanarak, genç erkeklerde sertleşme sorunu vakalarının çok az bir kısmının penis damarlarındaki sorunlardan kaynaklandığını belirtmişlerdir. Bu hastaların yaşadıkları sertleşme bozukluğunu tanımlamaları istendiğinde, çoğu ilişkiye başladıktan sonra ereksiyonu yani sertleşmeyi sürdürmede sorun yaşadığını iletmiştir. Ereksiyon meydana geldiğinde ereksiyonun sürdürülememesi durumu daha çok penise giden toplardamardaki kapakçık (bir çeşit valf mekanizması) yapısının bozulmasıyla ortaya çıkan venöz yetmezlik (venöz kaçak) rahatsızlığı olabilir. Bu hastalıkta penis içerisinde sertleşmeyi sağlayan tüplere normal bir şekilde gelen kan, toplardamardaki kaçak nedeniyle kişi herhangi bir boşalma yaşamadan veya ilişkiyi devam ettirecek kadar bir süre geçemeden vücuda geri döner.

Sertleşme Sorunu Ne Kadar Yaygındır

Sertleşme sorunu tanımlaması kişiden kişiye değişir. Toplumsal çekincelerden dolayı hastaların sorunlarını iletmekten çekinmesi de gerçek hasta sayısını doğru olarak tahmin etmeyi zorlaştırır. Genel olarak ereksiyon probleminin tanımı ve bunun sertleşme sorunu olarak nitelendirilmesi için ne kadar süre devam etmesi gerektiği konusunda evrensel olarak kabul edilmiş bir kriter de yoktur. Ancak yukarıda da belirtildiği üzere belirtilerin 3 aydan fazla sürmesi çoğu otorite tarafından Sertleşme sorunu tanısı konulması için yeterli kabul edilir.

Genel kabul görmüş güvenilir bilimsel araştırmalar, tüm dünyada 40 yaş ve üzeri erkeklerin %52’sinin Türkiye’de ise 40 yaş ve üzeri erkeklerin yaklaşık %34’ünün bu sorunla karşılaştığını belirtmektedir. Dünya çapında yaklaşık 100 milyon erkeğin sertleşme sorunu ile yaşadığı tahmin edilmektedir. Çoğu erkek hayatının bir döneminde bu sorunla karşılaşır ancak genellikle bu durum geçicidir ve bazen tedaviye bile ihtiyaç duymadan kendiliğinden şikayet belirtileri kaybolur.

Sertleşme Sorunu Neden Olur

Sağlık problemleri ve çoğu zaman psikolojik etkenler (stres, kaygı, performans anksiyetesi vb.) sertleşme sorunu oluşmasına neden olabilir. Ayrıca erkeklerde diyabet, hipertansiyon, yüksek kolesterol ve prostat ameliyatı gibi tıbbi durumlarla da ilişkilidir. Bir erkeği bu sağlık sorunlarından ne kadar çok faktör etkilerse, sertleşme sorunu riski de o kadar yüksek olur. Ancak bazı ender durumlarda bu nedenlerin hiçbiri olmamasına rağmen gene de sertleşme bozukluğu görülebilmektedir.

Sertleşme Sorunu Yaşın Önemi

Bazı durumlarda erkeğin yaşı da bir endişe kaynağı olabilir. Sertleşme bozukluğu özellikle 60 yaşından sonra daha sık görülebilmektedir. Rahatsızlığın ortaya çıkması, 40 yaşındaki erkeklerde % 39 oranlarında görülürken bu oran 60 yaş ve üzerinde % 67’dir. Bununla birlikte sertleşme bozukluğu rahatsızlığı her yaşta olabilir ancak yaşın kendisi tek başına sertleşme sorunu nedeni olamaz. Bununla birlikte yaşlı erkeklerde kalp ve damar hastalıkları özellikle diyabet gibi bazı sağlık sorunlarının daha sık görülmesi ve bununla ilişkili ilaçların kullanımıyla ortaya çıkan yan etkiler yaşla birlikte sertleşme bozukluğunun artış oranını bilimsel olarak açıklamaktadır.

Sertleşme Sorunu Hangi Sağlık Sorunları ile İlişkilidir?

En basit anlatımıyla penise gelen kan akışı bozukluğu sertleşme bozukluğunun en yaygın nedenidir. Diyabet, yüksek tansiyon ve damar sertleşmesi (ateroskleroz) gibi çeşitli hastalıklar da kan akışını kötü yönde etkileyebilir. Aslında, damar sertleşmesi 50 yaşından büyük erkeklerde sertleşme sorununun kabaca % 40’ına neden olur.

Sinir sistemini etkileyen hastalıklarda vücudun cinsel uyarım sinyallerini işleme yeteneğine müdahale ederek sertleşme bozukluğuna neden olabilir. İnme veya omurga yaralanmalarından kaynaklanan sinir hasarı ve multiplskleroz, Parkinson gibi diğer nörolojik hastalıklar, beynin cinsel uyarılmaya tepki verme yeteneğini önler ve cinsel işlev bozukluklarına neden olur.

Halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabet hem damar hem de sinir sistemlerini olumsuz etkileyen bir hastalıktır. Hastalığın tipine bakılmaksızın diyabetik hastaların yaklaşık % 50’sinde sertleşme sorunu görülür.

Ayrıca kaza sonucu sinirlerin veya damarların hasar görmesi ve bunun sonucunda penise kan akışını engelleyecek şekilde oluşan kırık veya ezikliklerden de kaynaklanabilir.

Benzer şekilde, prostat, mesane veya kolon kanseri tedavisinde yapılan ameliyatlar ve radyasyon terapileri de sertleşme bozukluklarına neden olabilir.

Düşük testosteron, tiroid veya hipofiz bezi sorunları gibi hormonal bozukluklar da sertleşme sorunlarına neden olabilir.

Penis içinde sert plak oluşumuna sebep olan ve penisin normal olmayan şekillerde kıvrılmasına veya bükülmesine neden olan Peyroni hastalığı da sertleşme bozukluklarına neden olabilir.

Bazı kronik hastalıkları tedavi etmek için kullanılan ilaçlar sertleşme bozukluğuna neden olmaktadır. Beta-blokerler, bazı kalp ilaçları, bazı peptik ülser ilaçları, uyku hapları ve antidepresanlarla yapılan tedaviler bu sınıflandırmaya girer.

Yoğun alkol ve sigara tüketimi, uyuşturucu kullanımı, sağlıksız tek tip beslenme gibi parametrelerin sonucu olarak tek tek veya birlikte sertleşme bozukluğuna neden olabilir.

Sertleşme sorunu ile ilişkili diğer kronik hastalıklar arasında kronik böbrek yetmezliği, karaciğer yetmezliği, Alzheimer hastalığı, uyku apnesi ve KOAH (kronik obstrüktif akciğer hastalığı) sayılabilir.

Çoğu zaman, birkaç faktörün birlikte seyretmesi sertleşme bozukluğuna neden olur. Sonuç olarak risk faktörleri veya koşullarının sayısı arttıkça, erkeklerde sertleşme sorunu görülme oranı da buna bağlı olarak artar.

Sertleşme Sorunu En Yaygın Nedenleri

Erektil disfonksiyon yaygın nedenleri şunlardır:

– Fizyolojik bozukluklar: Hastalarda görülen diyabet, yüksek tansiyon, kolesterol yüksekliği ve bazı kan damarların tıkanması, penise olan kan akışının bozulmasına neden olabilir. Bazı hormonal problemler ve kullanılan ilaçlar da erektil disfonksiyona yani sertleşme sorununa neden olabilir.

Örneğin inme veya MS hastalığı (multiplskleroz) beynin vücudun geri kalanıyla iletişim kurma yeteneğini etkileyebilir. Beynin, sinirlerin veya omuriliğin farklı bölgeleri hasar görürse, penise doğru mesajlar iletilemez.

– Psikolojik nedenler: Erektil disfonksiyon, çiftler arasındaki ilişki sorunları, performans kaygısı, stres, depresyon (iş, aile, finansal nedenli) cinsel istismar öyküsü, cinsel davranışla ilişkili duyulan suçluluk veya korku, ayrıca altta yatan diğer mental rahatsızlıklardan da kaynaklanabilir.

Sertleşme Sorunu Tanısı Nasıl Yapılır

Hangi testler sertleşme sorunu nedenlerini tanımlamaya yardımcı olabilir?

Erektil disfonksiyon tanısı, hekim ile görüşme, ardından fiziki muayene ve gereken durumlarda birkaç test ile oldukça kolay konulabilmektedir. Bu testler genel olarak,

Fiziki Muayene

– Sabah sertleşmesi sorgulaması: Sağlıklı erkekler normalde gece uyurken istemdışı ereksiyon olurlar. Buna halk arasında sabah sertleşmesi de denilmektedir. Eğer bu olmuyorsa hormonlar veya penise kan akışı ile ilgili bir sorunun göstergesi olabilir.
– Nabız muayenesi : Tansiyon ve diğer kan basıncı parameterelerine bakılır.
– Rektal muayene : Prostat kontrolü yapılır.
– Karın muayenesi : İç hastalıklar neticesinde tetiklenen bir durum olup olmadığının anlaşılması için yapılır.

Kan vb. Testler İle Bakılan

– Testosteron
– Kan şekeri seviyeleri
– Lipid profilleri
– Karaciğer ve böbrek fonksiyonu
– Tiroid fonksiyonu
– İdrar tahlili
– Vasküler test
– Enjeksiyon testi: İlaca cevap, hekimin sorunun nedenini tanımlamasına yardımcı olabilir.
– Renkli Doppler renkli damarsal kan akışı haritalaması veya Doppler ultrasonu olarak da adlandırılır. Doktorların kan damarlarının yapısını ve penisteki kan akışını görmesini sağlayan bir ultrason biçimidir.

Sertleşme Sorunu Nasıl Teşhis Edilir

Sertleşme sorunu tanısı oldukça kolaydır. Öte yandan bu sorunun neden kaynaklandığını belirlemek daha zor olabilir. Hekimin kendisine başvuran hastasının neden sertleşme sorunundan şikayetçi olduğunu doğru bir şekilde belirleyebilmesi için, genellikle kapsamlı bir hasta görüşmesine, ardından fiziki muayeneye ve muhtemelen birkaç laboratuvar testine ihtiyaç duyacaktır.

Ereksiyon Sertlik Skoru (ESS) Değerlendirmesi Nedir?

Sertleşme bozukluğunda belirtileri ve durumları değerlendirmenin birkaç yolu vardır. Bunlardan biri olan Ereksiyon Sertlik Skoru (ESS), bir erkeğin cinsel ilişki için yeterince sertleşememesi veya sürdürememesi durumunu sayısal olarak değerlendirmek için kullanılır.
1998 yılında geliştirilen ESS, erkeklerin kendi başlarına kullanabileceği tek maddeli Likert ölçeğidir. Bu ölçek “Penisinizin sertliğini nasıl değerlendirirsiniz?” sorusunu düşünmenizi ve aşağıdaki seçeneklerden kendinize en uygun olanını seçmenizi ister. Buna göre;

0 – Peniste herhangi bir değişim (büyüme veya sertleşme) yoktur.
1 – Penis biraz büyür, ancak sert değildir.
2 – Penis biraz sertleşmiştir, ancak cinsel ilişki için yeterince sert değildir.
3 – Penis cinsel ilişki için yeterince serttir, ancak tamamen sert değildir.
4 – Penis tamamen sert ve diktir.

Sertleşme Sorununda Doktor Muayenesinde Hastaya Hangi Sorular Sorulur

Doktor Muayenesi Aşağıdaki Soruları İçerebilir:

*Sertleşme bozukluğu şikayetine ilişkin sorular
*Sertleşme bozukluğuna neden olabilecek tıbbi faktörlerle ilgili sorular
*Sertleşme bozukluğuna katkıda bulunabilecek psiko-sosyal faktörlerle ilgili sorular
*Ön değerlendirme veya tedavi ile ilgili sorular

Hastaların ve eşlerinin tedavi seçeneklerini anlamalarına yardımcı olmak sadece ilk adımdır. Ayrıca ilişkileri hakkında düşünmeleri ve beklentileri hakkında açıkça konuşmaları gerekebilir. Sertleşme bozukluğunu tedavi etmek genellikle zaman, çaba, sabır ve anlayış gerektirir.

Ssertleşme Sorununa İlişkin Sorular:

1. Sertleşme bozukluğu belirtileri ne kadar zamandır var?
2. Sertleşme bozukluğu yavaş yavaş mı yoksa aniden mi başladı?
3. Sabah sertleşmesi yaşıyor musunuz? Bu soru doktorunuzun sorunun ciddiyetini veya nedenini belirlemesinde çok önemli bir tanıdır.
4. Cinsel birleşmeye yetecek kadar sertleşme sağlayabiliyor musunuz? Doktorunuz bu memnuniyetsizliğin kişiden kişiye değişebileceğini bildiği için sertleşme bozukluğunun ne kadar şiddetli olduğunu anlamalıdır.
5. Sertleşme bozukluğunuz farklı partnerler veya mastürbasyon gibi farklı zamanlarda ve durumlarda değişiyor mu?
6. Cinsel istek (libido), uyarılma, boşalma veya orgazm ile ilgili herhangi bir zorluk yaşıyor musunuz?
7.Sertleşme bozukluğu ile oluşan durumun, cinsel güveniniz veya ilişkiniz üzerinde ne gibi olumsuz etkisi var?
8. Sürekli ilaç kullanmanıza neden olacak bir rahatsızlığınız var mı?
(Sertleşme bozukluğu diyabet, kalp hastalığı, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, vasküler hastalık, nörolojik durumlar, kronik karaciğer veya böbrek hastalığı gibi erkeklerde diğer bazı yaygın hastalıklarla güçlü bir şekilde bağlantılıdır)
9. Şu anda hangi ilaçları kullanıyorsunuz?
10. Arada bir aldığınız bir ilaç var mı? Ne kadar sıklıkta içiyorsunuz?
11. Alkol veya uyuşturucu kullanıyor musunuz?
12. Penisinizde Peyroni adı verilen bir eğrilik var mı? Eğer varsa, ağrı veriyor mu? Eğriliğin yeri ve şiddeti nedir? (Penisin içinde plak oluşturan ve eğilmesine veya bükülmesine neden olan Peyroni hastalığı da sertleşme bozukluğuna neden olabilir)
13. Özellikle pelvik bölge olarak adlandırılan karın bölgenizde geçirmiş olduğunuz bir ameliyat veya radyasyon tedavisi (radyoterapi) öyküsü var mı? (Örneğin, prostat ve mesane hastalığı tedavileri de erektil disfonksiyona yani sertleşme bozukluğuna neden olabilir)
14. Pelvik, genital veya omurilik travması öyküsü var mı?
Bu bölgelere kaza veya başka nedenlerle zarar verilmesi durumunda vücudun ereksiyonu sağlama ve sürdürme yeteneğini olumsuz yönde etkileyebilir.
15. İdrar yollarınız ile ilgili bir problemleriniz var mı? (Acılı idrar yapımı, sık ve az miktarda idrar çıkış vb.)

Psiko-sosyal Sorular

1. Eşinizle veya partnerinizle olan ilişkiniz nasıl? Son zamanlarda bir şey değişti mi? (sertleşme sorunu evlilik veya ilişki sorunlarının bir yansıması olabilir)
2. Seks hayatınız nasıl? Son zamanlarda bir şey değişti mi? (Bazen cinsel ilişkilerinizin kalitesi ve sıklığı, sizden ve partnerinizden cinsel yönde beklentileriniz veya herhangi bir performans kaygısı gibi durumlar da sertleşme bozukluklarına yol açar)
3. Genel olarak, çok stres altında mısınız? Özellikle son zamanlarda sizi üzen bir şey oldu mu? (Özel hayatın herhangi bir yönünden aşırı stres, işle ilgili problemler, ilişki, finansal, vb.)
4. Herhangi bir psikolojik rahatsızlığınız var mı veya bir psikoloğa görünmeyi düşündünüz mü?

Sertleşme Sorununda Merak Edilen Sorular Nelerdir

*Sertleşme bozukluğunun psikolojik bir nedeni olup olmadığını veya altta yatan bir tıbbi durumun olup olmadığını nasıl anlarım?
*Sertleşme bozukluğunun yaşla bir ilgisi var mıdır? Yoksa her yaşta görülebilir mi?
*Sertleşme bozukluğu kardiyovasküler hastalık, böbrek hastalığı, diyabet veya başka bir ciddi tıbbi durumla ilişkili olabilir mi?
*Ürolog, endokrinolog, psikiyatrist veya cinsel terapi uzmanı gibi farklı bir branşa görünmem gerekir mi?
*Sertleşme sorununa neden olduğu ileri sürülen yeme alışkanlıkları, alkol tüketimi, sigara kullanımı, egzersiz ve uyku miktarı gibi şeyler ne kadar önemlidir?
*Ne tür sertleşme bozuklukları mevcuttur?
*Nasıl bir tedavi öneriyorsunuz? Önerilen tedavilerin artıları ve eksileri nelerdir?
*Önerilen tedavi eğer başarılı olmazsa, bir sonraki adım ne olur?
*Sild*naf*l, t*dal*fil veya v*rden*fil gibi oral ereksiyon hapları hakkında çok şey duydum. Bunlardan hangisi benim için uygun olur?

Sertleşme Sorununda Ön Değerlendirmeye Ait Sorular

1. Bugüne kadar hangi testleri yaptınız? (Renkli Doppler, Enjeksiyon vb.)
2. Sertleşme sorunu tedavisi amacıyla herhangi bir tedavi kullandınız mı? (Ereksiyon hapları vb.)
3. Ne tür bir yanıt aldınız?
4. Bu ilaçları düzenli kullanıyor musunuz?
5. İlaçlardan kaynaklanan herhangi bir yan etki yaşadınız mı? (Çarpıntı, başdönmesi, ağrılı sertleşme vb.)

Sertleşme Sorununda Cerrahi Olmayan Tedaviler

Danışmanlık / Psikoterapi / Cinsel Terapi nedir?

Sertleşme bozukluğunun altında psikolojik bir neden çok sık rastlanan bir durumdur. Çünkü sertleşme sorunu stres, cinsel kaygı ve / veya diğer zihinsel sağlık ve kişisel sorunlara bağlı olabilir.
Psikolojik tedaviler genellikle danışmanlık veya konuşma terapisini içerir ve cinsel sağlık uzmanı ile ilişkiler ve deneyimler hakkında konuşmayı içerir. Terapistler, bu sorunların çoğuyla başa çıkmanın etkili yollarını bulmaya yardımcı olabilir. Sertleşme bozukluğu nedeniyle ilişkisi etkilenen birçok çift için, bir terapistle birlikte bu konuyu konuşmak iyi sonuçlar verebilir, Tüm tedavi seçeneklerinin olası riskleri ve yararları, herhangi bir tedavi şekli seçilmeden önce hasta ile konuşulmalıdır. Çünkü hasta ve partner memnuniyeti birincil hedeftir.

Ereksiyon Hapları (PDE5I) ve Tedavi

Sertleşme bozukluğu tedavisi için ilk tedavi seçeneği Fosfodiesteraz-5 inhibitörleri (PDE5I) olarak adlandırılan ereksiyon haplarıdır. Bunlar etken madde ve ticari isim olarak Sild*naf*l (Vi*gra®), V*rden*fil (Lev*tra®) ve T*dal*fil (Ci*lis®) gibi oral ilaçlardır. Sertleşme bozukluğu yaşayan erkeklerin yaklaşık % 70’i oral ilaç tedavisinden fayda görmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki bu ilaçlar etki mekanizması olarak cinsel uyarılma anında penise kan akışını artırmak için tasarlandığından, sağlam sinirlere ve damarlara ihtiyaç duyarlar. Ancak bu kısımlardaki doku bütünlüğü veya mekanizma herhangi bir zarar görmüşse bu ilaçların da etkisi çok kısıtlı olacak veya hiç olmayacaktır. Bununla birlikte hasta başka tür rahatsızlıklardan dolayı (Tansiyon, Diyabet, Nitrat içeren kalp rahatsızlığı ilaçları vb.) kullandığı ilaçlar var ise bu hapların birlikte kullanımı sakıncalı olabilir. Kullanmadan önce mutlaka hekiminize danışmanız tavsiye edilir. Ayrıca reçetesiz kullanımı da önerilmemektedir.

Enjeksiyon Tedavileri

Hekimler hastalarına oral tedavilerin (ereksiyon hapları) artık işe yaramadığı ya da yetersiz kaldığı durumlarda doğrudan enjeksiyon yoluyla penise verilen ilaçları reçete edilebilir. Bu ilaçlar, Papaverin, Fentolamin ve Alprostadil’dir. Enjeksiyon tedavisi tek bir ilaç veya birkaç ilaç kombinasyonu olarak da kullanabilir. Tek ilaç enjeksiyon tedavisinde bir tür Prostaglandin E1 (PGE1) olan Alprostadil kullanır. “Bi-m*x” olarak adlandırılan 2 ilaç karışımı veya “Tri-m*x” olarak adlandırılan 3 ilaç karışımı kombinasyon terapileri, yukarıdaki en yaygın kullanılan ilaçların ikisinin veya üçünün karışımıdır (papaverin, fentolamin ve / veya alprostadil). Sertleşme bozukluğunda kullanılan kullanılan oral ilaç tedavilerine cevap vermeyen erkeklerin çoğu enjeksiyon tedavilerine bir süre olumlu yanıt vermektedir. Enjeksiyon tedavisinde başarı oranları yaklaşık % 85 civarındadır. Enjeksiyonlar, sertleşme sorunu için bazı oral ilaçlarla aynı anda kullanılmaması gereken oral nitratlar gibi ilaçları alan erkekler için de yararlı olabilir.

Enjeksiyonlar Nasıl Yapılır?

Penil enjeksiyonlar mümkünse mutlaka bir ürolog veya uzman hekim tarafından uygulanmalıdır. Enjeksiyon tedavisi, cinsel aktiviteden yaklaşık 5-10 dakika önce ilacın penisin dip kısmına (penisin başından en uzak olan kısmı) uygulanır. Enjekte edilen ilaç, penis içindeki kan damarlarının genişlemesine neden olur, bu da penise kan akışını arttırır ve ereksiyonu yani sertleşmeyi sağlar. Enjeksiyon terapilerinde ereksiyon süreleri genellikle 30 dakikadır. Enjeksiyon tedavisi haftada 3 kereden fazla yapılmamalıdır.

Sertleşme bozukluğu tedavisinde kullanılan enjeksiyonların yan etkileri nelerdir?

Enjeksiyon tedavisinin en korkulan yan etkisi uzun süreli ereksiyon tehlikesidir. Bu durum priapizm olarak adlandırılır ve penis dokusunda kalıcı ciddi hasarlara neden olabilir. 4-6 saatten daha uzun sürer ve oldukça acı veren bir durumdur. Böyle bir durumda 4 saati geçmeden mutlaka bir hekime başvurarak müdahale edilmesi gerekir. Bu ilaçların uzun süreli kullanımları çok ciddi sorunlara yol açabilir. Konu ile ilgili olarak mutlaka doktorunuza danışmalısınız.

Vakum Cihazları

Vakum cihazı nedir ve nasıl çalışır?

Vakum cihazı olarak adlandırılan cihazlar birçok ülkede yaygın olarak çok uzun süredir kullanılmaktadır. Bir doktora danışmadan kullanılmaması gereken cihazlardır. Bir boru içinde pompa vasıtasıyla yaratılan negatif basınç sayesinde penisin hacmini genişletip kan ile dolmasını sağlar. Penisin altına takılan halka ile oluşan bu sertliğin geri kaçması önlenerek ereksiyon korunur.

Vakum cihazı kullanmanın riskleri nelerdir?

En sık görülen problemler morarma, cilt tahrişi, ağrı veya rahatsızlık, uyuşma ve / veya hassasiyet kaybıdır. Uzun süreli kullanımlarda penisin dibine takılan halka tahrişe ve acılı hassasiyete neden olabilir.

Vitamin veya diğer besin takviyeleri almak sertleşme bozukluğu tedavilerinde yardımcı olur mu?

Bu konuyla ilgili olarak çok az bilimsel yayın bulunmaktadır. Piyasada bulunan birçok ürün Sağlık Bakanlığı tarafından onaysız ve reçetesiz olarak satılmaktadır. İçeriğinde bulunan maddeler mevcut durumu daha da kötüleştirebilir veya daha ciddi yan etkilere sebep olabilir. Hekiminize danışmadan bu tür ürünleri kesinlikle kullanmamalısınız.

Sertleşme bozukluğu tedavisi özel sigorta kapsamında mıdır?

Özel sağlık sigortası ile tedavi, sigorta şirketlerine ve sahip olduğunuz tedavi poliçelerine göre değişir. Ancak endikasyonlarınız uygun ise göre penil protezler kısmi olarak SGK kapsamında olabilir. Sertleşme bozukluğu için öngörülen tedavilerin özel sigorta veya SGK tarafından karşılanıp karşılanmadığını belirlemek için bireysel olarak satıcı firma ile iletişime geçmek en doğru seçenektir.

Penil Vaskülarizasyon Cerrahisi nedir? Başarı Oranları Nasıldır?

Cerrahi olmayan tedavi seçenekleriyle sonuca ulaşılamadığı durumlarda diğer bir tedavi türü uygulanır ki bunlar da cerrahi yani ameliyatla çözümdür. Bu ameliyatlardan biri de penil vaskülarizasyon tedavisi denilen ameliyattır. Bu müdahalede damarların yolu değiştirilir ve penise yönlendirilir. Yani bir tür penis için bypass ameliyatı da denilebilir. Bu tedavi çok sınırlı kişide başarılı olur. Onun için her hastada bu tedaviyi uygulamak kolay değildir. Diyabet, hipertansiyon gibi hiçbir hastalığı olmayan genç hastalarda bu ameliyatın başarı şansı biraz daha fazladır. Ancak bu ameliyat sonrasında da hastaların birçoğu tekrar penil protez cerrahisi endikasyonu alarak tedavi olmaktadır.

Östrojen Tedavisi, Metabolik Sendrom ve Sertleşme Sorunu Arasındaki İlişki Nedir?

En önemli seks hormonlarını düşündüğümüzde aklımıza önce östrojen ve testosteron gelir. Aslında erkek ve kadın metabolizmasının her ikisini de üretmesine rağmen, östrojeni kadınlarla ve testosteronu da erkeklerle otomatik olarak ilişkilendiririz. Sonuç olarak bu hormonların üretim miktarı ikincil seks özelliklerimizi oluşturur.

Obezite ile ilişkili yağ dokusunda artan östrojen seviyeleri, kişinin kardiyovasküler problemler ve tip 2 diyabet riskini artıran metabolik sendromun önemli bir belirtisidir. Yeni bir çalışma(*) yüksek yağlı bir diyetle beslenen tavşanlarda sertleşme bozukluğunun normal beslenen tavşanlara göre daha fazla etkilendiğini göstermiştir.

Östrojenin metabolik sendromla ilişkili sertleşme bozukluğundaki rolü hakkında daha fazla bilgi edinmek amacıyla yapılan bir deneyde, tavşanlara yüksek yağlı bir diyet verildiğinde, obezite, dislipidemi ve glikoz intoleransı gibi insanlara benzer metabolik sendrom belirtileri görülmüştür. Hekiminiz size böyle hormon tedavisi içeren bir tedavi seçeneği sunuyorsa olası cinsel sorunların farkında olmak, karar verme sürecini daha iyi yönetmek adına mutlaka sizleri bilgilendirecektir.

Diyabetli Erkeklerde Sertleşme Bozukluğu Ne Sıklıkta Görülür

Sertleşme bozukluğu diyabetik erkeklerde oldukça yaygın bir sorun olup diyabeti olmayan erkeklere göre 4 kat daha fazla görüldüğü çalışmalarla (*) kanıtlanmıştır. Sertleşme sorunu diyabetli erkeklerde diyabet hastalığı olmayan erkeklere göre 10-15 yıl daha önce ortaya çıkar (*) Diyabetli hastalarda sertleşme bozukluğunun şiddeti yaş, zaman ve tedavi ile kontrol altına alınmazsa daha da artar. Diyabetin uygun tedavisi ile diyabetik erkeklerin sertleşme bozukluğundan etkilenme şansının azaldığını söyleyebiliriz ancak tamamen ortadan kalkmadığı bilimsel bir gerçektir.

Diyabet Neden Sertleşme Bozukluğuna Neden Olur

Diyabet, vücudun metabolizması ile ilgilidir. Yediğimiz yiyeceklerin çoğu, kandaki bir şeker türü olan glikoza dönüşür. Sindirimden sonra, glikoz hücre büyümesine ve enerjisine yardımcı olmak için kan dolaşımına geçer. İnsülin adı verilen bir hormon, glikozu vücudun günlük yaşam için ihtiyaç duyduğu enerjiye dönüştürür. Bununla birlikte, diyabetli kişilerde vücut ya çok az insülin üretir ya da hiç insülin üretmez. Diyabetli insanlar yüksek ve düşük kan şekeri seviyelerinde sık sık değişiklik yaşayabilir.
Diyabetle ilişkili çok yüksek kan şekeri, penisi çeşitli şekillerde etkileyebilir ve sertleşme bozukluğuna yol açabilir. Bu etkiler kan damarı hasarı, sinir hasarı şeklinde görülerek sağlıklı bir cinsel işlevi bozabilir.

Diyabet, penisteki de dahil olmak üzere tüm vücutta nöropatiye (sinir uçlarının iltihabı) veya hasara neden olabilir. Bu hasarlı sinirler düzgün iletişim kuramaz ve oluşturulan emirler beyinden penise iletilemez. Bu durum cinsel ilişki için gereken sertleşmeyi zorlaştırır.

Diyabet Hastası Sertleşme Bozukluğu Olan Erkekler, Sertleşme Bozukluğu Olan Genel Popülasyondan Farklı Mıdır

Sertleşme bozukluğu halk arasında şeker hastalığı olarak da bilinen diyabetik erkeklerde oldukça yaygın bir sorundur. Diyabeti bulunan kişilerde diyabeti olmayan erkeklere göre 4 kat daha fazla sertleşme bozukluğu görüldüğü çalışmalarla kanıtlanmıştır (*) Sertleşme bozukluğu diyabetli erkeklerde diyabet hastalığı olmayan erkeklere göre 10-15 yıl daha önce ortaya çıkabilir. Bu tip diyabetli hastalarda sertleşme bozukluğunun şiddeti hastanın yaşı arttıkça tedavi ile kontrol altına alınmazsa daha da artar. Diyabetin uygun tedavisi ile diyabetik erkeklerin sertleşme bozukluğundan etkilenme şansının azaldığı, ancak tamamen ortadan kalkmadığı bilimsel bir gerçektir.

Piyasada hap olarak bulunan ağızdan alınan sertleşme bozukluğu ilaçları diyabetli erkekler için işe yaramayabilir. Bu tip hastalar daha çok penil enjeksiyonlara veya penil implant (Mutluluk Çubuğu) ameliyatına ihtiyaç duyabilirler. Sertleşme bozukluğu diyabetik erkeklerde tanı koyulmamış kardiyovasküler (Kalp ve Damar) hastalıklarının da bir göstergesi olabilir.

Prostat Nedir

Prostat, sadece erkeklerde bulunan bir organdır. Kabaca bir ceviz büyüklüğündedir. Mesanenin hemen altında bulunur. Prostat, idrar sırasında idrarı mesaneden dışarıya veya boşalma sırasında meni taşıyan tüp olan üretrayı çevreler. Prostat, boşalma sırasında ortaya çıkan sıvı olan meninin yaklaşık dörtte birini üretir.

Prostat Hastalığı Nedir

Prostat bezinde gelişebilecek en yaygın üç sorun:

– Prostatit olarak da bilinen prostat iltihaplanması: Antibiyotiklerle tedavi edilebilir.
– Benign Prostat Hipertrofisi (BPH) : İyi huylu prostat büyümesi olarak da bilinir. BPH 50 yaşın üzerindeki erkeklerde sıklıkla görülür. Yaşlanma sürecinin doğal bir parçasıdır. BPH üretranın kademeli olarak sıkılmasına ve bazen de idrara çıkılmasını zorlaştırabilir. BPH ile ilişkili semptomlara alt idrar yolu semptomları da denir.
– Prostat Kanseri: Bu yaşlı erkeklerde en sık görülen kanserdir ve dünyada erkeklerin kanserden ölümlerinin Akciğer kanserinden sonra en yüksek ikinci nedenidir.

Prostat Hastalığı Sertleşme Bozukluğuna Nasıl Neden Olur

Prostat problemleri olan erkeklerde sertleşme bozukluğu olması sık rastlanan bir durumdur. Problem ne kadar şiddetli olursa, sertleşme bozukluğu da o kadar şiddetli olur. Bu zorluklar,

* Geceleri çok sık idrara çıkmak
* İdrar akışı olmadığı halde sık ve acilen idrara çıkma ihtiyacı hissetmek veya
* İdrara çıkmakta zorlanmak gibi belirtiler olabilir. Bu semptomlar BPH’ne (iyi huylu prostat büyümesi) bağlı olabilir. Yapılan bilimsel çalışmalar (1,2,3,4) alt üriner sistem semptomları (AÜSS) BPH ve Sertleşme bozukluğu arasında güçlü ve tutarlı bir bağlantı olduğunu göstermiştir.

İyi huylu prostat büyümesi veya prostat kanseri tedavisi için tüm prostat bezinin cerrahi olarak çıkarılması (Radikal Prostatektomi) veya mesane kanserinin tedavisi için mesane ve prostatın cerrahi olarak çıkarılması genellikle penise giden sinirlere ve arterlere zarar verir. Bu durumda erektil disfonksiyona yani erkeklerde sertleşme bozukluğuna neden olur. Sertleşme bozukluğu prostat kanserinin tedavisinde sık olarak kullanılan halk arasında ışın tedavisi olarak bilinen radyasyon tedavisinden de kaynaklanabilir. Ayrıca, prostat kanseri bulunduğu organ olan prostatın dışında diğer organlara yayıldığında (metastaz) başvurulan bir tedavi şekli olan hormon tedavisi de erkeğin cinsel arzusunu ve sertleşme fonksiyonunu azaltır.

Prostat Cerrahisi (Radikal Prostatektomi) Neden Sertleşme Bozukluğu İle İlişkilidir

Prostat kanseri teşhisi konulan erkeklerin prostat bezinin cerrahi olarak tamamen çıkarılması yoluyla yapılan tedaviye radikal prostatektomi ameliyatı adı verilir. Bu ameliyatı geçiren erkeklerin çoğunda geçici veya kalıcı sertleşme bozukluğu görülebilmektedir.

Radikal prostatektomi adı verilen işlem prostat ve çevresindeki dokuyu tamamen ortadan kaldıran bir ameliyattır. Bu nedenle hastalarda birçok yan etkileri bulunur. Bunların başında da ereksiyonu sağlayan sinir demetlerine ameliyatla zarar verilebilme ihtimalidir.

Sinirlerin çoğunluğu ameliyatta korunsa bile hastalar arasında geçici veya kalıcı sertleşme bozukluğu çok yaygındır.

Ameliyat sonrası sertleşme bozukluğu hastanın yaşına, anatomisine, kanserin derecesine ve ameliyattan önceki cinsel ilişki sıklığına bağlıdır. Çoğu çalışma, radikal prostatektomi ameliyatı olan erkeklerin % 50 ile % 80’inin ameliyattan sonraki ilk yıl için sertleşme bozukluğuna sahip olduğunu bildirmektedir. Sinir koruyucu cerrahi de bile sertleşme bozukluğunun düzelmesi 12-24 aya kadar sürebilir (*) Bu sürecin sonunda erkeklerin % 40 ile % 80’inde sağlıklı cinsel birleşme için sertleşme fonksiyonları geri döner.

Radikal prostatektomi sonrası diğer cinsel komplikasyonlar arasında en sık görülen yan etkiler kuru orgazm (meni akıntısı olmadan boşalma) ve erkeklerde penis boyunda kısalma sayılabilir.

Prostat Kanseri Tedavisinden Sonra Ne Tür Sertleşme Bozukluğu Tedavileri Vardır? Ve Bu Tedavilerin Rolü Nedir

1- Ereksiyon hapları ile oral tedavi, Sild*naf*l (V*agra®), V*rden*fil (Lev*tra®) ve T*dal*fil (C*alis®)
2- Enjeksiyon tedavisi, (Papaverin, Fentolamin ve Alprostadil)
3- Penil implantlar.

Prostat Ameliyatı Sonrası Ereksiyon Haplarına (PDE5 inhibitörleri) Cevap Oranı Nedir

Prostat cerrahisini takiben sertleşme bozukluğu tedavisi için ilk tedavi seçeneği Fosfodiesteraz-5 inhibitörleri (PDE5I) olarak adlandırılan ereksiyon haplarıdır (*) Bunlar etken madde ve ticari isim olarak Sild*naf*l (V*agra®), V*rden*fil (Lev*tra®) ve T*dal*fil (C*alis®) gibi oral ilaçlardır. Erkeklerin yaklaşık% 70’i ameliyat sonrasında oral ilaç tedavisine cevap verebilmektedir.

Bu ilaçlar etki mekanizması olarak cinsel uyarılma anında penise kan akışını artırmak için tasarlandığından, sağlam sinirlere ve damarlara ihtiyaç duyarlar. Ancak bu kısımlardaki doku bütünlüğü herhangi bir zarar görmüşse bu ilaçların da etkisi çok kısıtlı veya hiç olmayacaktır.

Erkekler Prostat Ameliyatı Olduktan Sonra Penil Protez Ameliyatı Olabilir Mi

Evet olabilir. Halk arasında Mutluluk Çubuğu olarak da adlandırılan penil protezler yüksek başarı oranıyla son basamak ve kalıcı tedavidir. Ayrıca penil protezler sertleşme bozukluğu sorununa doğala en yakın ve kalıcı çözüm sağlarlar.

Prostat Cerrahisi Sonrası Kullanılan Enjeksiyon Tedavisi Sertleşme Bozukluğunun Tedavisine Yardımcı Olur Mu

Enjeksiyon tedavisi genellikle oral tedavinin yetersiz kaldığı durumlarda 2. seçenek olarak kullanılır. Bazı çalışmalar enjeksiyonların % 95 başarı oranı elde edebileceğini bildirmekle beraber (*) uzun süreli kullanımda ciddi yan etkileri nedeniyle çok sık kullanımı önerilmemektedir.

Prostat Cerrahisi Penis Kısalması İle İlişkili Mi

Radikal prostatektomiden sonra hastaların en sık şikayetlerinin başında penis boyundaki kısalma gelir. Bir çalışmada (*) erkeklerin % 71’inde 0,5 ila 4 cm arasında değişen bir oranda penis boyunda kayıp yaşadığı rapor edilmiştir.

Erkeklerin Prostat Ameliyatı Sonrası Orgazm Sırasında İdrar Sızdırması, Kaçırması Normal Midir

Bazı erkekler, prostat cerrahisini takiben cinsel aktivite ve / veya orgazm sırasında idrar sızdırabilir, ancak sızıntı miktarı ve sıklığı genellikle zamanla azalır. Sızıntıyı önlemeye yardımcı olmanın bir yolu, cinsel yakınlıktan önce mesaneyi tamamen boşaltmaktır.

Prostat Kanseri Tedavileri ve Sertleşme Bozukluğu

Prostat kanseri olan erkeklerde cerrahi, hormonal ve radyasyon dahil olmak üzere 3 çeşit tedavi seçeneği vardır. Bununla birlikte erken evre uygun olan hastalarda en yeni tedavi seçeneği olan HIFU yöntemi de yaygın olarak kullanılmaktadır. Tüm bu tedavilerin artıları ve eksileri olmakla birlikte sertleşme bozukluğu ve idrarını tutamama hastaların çoğu için tedavi sonrası (HIFU yöntemi hariç) ortak bir sorundur.

Radyasyon tedavisinin bir türü olan radyasyonun prostat kanseri hücrelerine mümkün olduğunca yakın yerleştirilmesini içeren tedavi şekline Prostat Brakiterapisi denir. Radyasyon teller vasıtası ile geçici olarak (geçici brakiterapi) veya prostatta kalan radyoaktif çekirdekler vasıtasıyla uzun süreli kalıcı şekilde (kalıcı brakiterapi) verilebilir.

Brakiterapi tek başına veya diğer tedavilerle birlikte uygulanabilir. Yan etkiler arasında sık idrara çıkma, idrar ve dışkıda kan veya ishal gibi yan etkileri görülebilir. Sertleşme bozukluğu da sık görülen başka bir yan etkidir. (*)

Bununla birlikte, bu tedaviden kaynaklanabilecek cinsel sorunların farkında olmak, karar verme sürecini daha iyi yönetmek adına hekiminize danışmanızda fayda vardır. Hekiminiz bu konuda size en uygun en iyi tedavi yöntemlerini sunacaktır.

Radyasyon Tedavisi Sertleşme Bozukluğuna Nasıl Neden Olur

Radyasyon tedavisi, kanser hücrelerinin DNA’sına zarar vermek için odaklı bir şekilde yüksek düzeyde radyasyon kullanır.

Erkeklerin pelvis bölgesine uygulanan radyasyon tedavisi 3 şekilde sertleşme bozukluğuna neden olabilir:

1- Arteriyel hasar kan akışını engelleyebilir ve / veya penise kan taşıyan damarlara zarar verebilir
2- Pelvik bölgedeki sinirler kalıcı olarak hasar görebilir
3- Penisteki doku hasarı nedeniyle penise kan akışı azalabilir ve ‘’Venöz Kaçak’’ olarak adlandırılan peniste kanın cinsel ilişkiyi sonlandıracak kadar durmasını engelleyen rahatsızlık oluşur.

Radyasyon tedavisinden sonra oluşan yan etkilerin bazıları şunlardır:

– Ereksiyona ulaşamama veya sürdürememe (sertleşme bozukluğu .)
– Daha zayıf, daha az tatmin edici orgazm
– Boşalma sırasında ağrı
– Kuru orgazm (meni akıntısı olmadan orgazm)
– Daha az meninin boşaltılması

Radyasyon Tedavisinden Sonra Erkeklerde Sertleşme Bozukluğu Görülmesi Ne Kadar Yaygındır

Radyasyon tedavisi sonrası sertleşme bozukluğu radyasyon tedavisinin en yaygın ve uzun süreli yan etkisidir.

Radyasyon terapisi nedeniyle % 20 – 80 oranında sertleşme bozukluğu riski vardır. Bilimsel bir çalışmada (*) radyasyon tedavisinden iki yıl sonra erkeklerin % 61.5’inde sertleşme bozukluğu olduğu bildirilmiştir. Bu durum hastanın yaşı, öncesinde aldığı kemoterapi ilaçları, tedavi öncesi genel sağlığı gibi birçok parametreye göre değişiklik gösterebilir.

Radyasyon Tedavisinden Ne Kadar Süre Sonra Erkeklerde Sertleşme Bozukluğu Görülür

En hassas radyasyon tedavisinde bile, erkekler tedaviden sonraki ilk birkaç ay boyunca sertleşme bozukluğu yaşayabilir. Radyasyon tedavisi yani radyoterapinin cinsel işlevlerde görülen yan etkilerinin çoğu yavaş ve kademelidir ve ortaya çıkması altı aydan birkaç yıla kadar sürebilir. Ne yazık ki, radyasyona bağlı sertleşme bozukluğu kalıcıdır.

Peyronie Hastalığı (PH) Nedir

Penis dokusunda sert plakların oluşması ile peniste şekil bozukluğu oluşturan bir hastalıktır. Peyronie hastalığı (PH), penisin sertleşmesini sağlayan ve içine kan dolan penis tüplerini (korpus kavernosum) saran kılıfın (tunika albuginea) yapısında değişiklik oluşması ve bu değişikliğe bağlı olarak peniste şekil bozukluğu ve zaman zaman ağrı yapan sert plakların oluşması durumuna verilen genel isimdir.

Peyronie Hastalığında Sık Karşılaşılan Sorunlar Nelerdir

Penis dokusunda oluşan bu durum (PH) erkekleri farklı şekillerde etkileyebilir. En belirgin semptom penisin eğriliğidir, ancak ağrı veya penis kısalması da sık görülebilir. Özellikle hastaların sağlıklı bir şekilde ilişkiye giremediği durumlarda psikolojik etkileri de oldukça fazladır.

Peyronie Hastalığı (PH) ve Sertleşme Bozukluğu Oranları

Sertleşme bozukluğu, Peyronie hastalığı (PH) olan erkekler için başka bir yaygın sorundur. Çalışmalar, Peyronie hastalığı (PH) olan erkeklerin % 22 ila % 54’ünün başarılı bir cinsel ilişki için yeterince sertleşme sağlayamadığını göstermiştir (*)

Peyronie Hastalığının (PH) Tedavisi Nasıl Yapılır

Sertleşme bozukluğu yaşayan Peyronie hastaları için uygun birçok tedavi seçeneği vardır. Penisinizde buna benzer birtakım belirtiler dikkatinizi çekiyorsa bir hekime başvurmanız önerilir. Doktorunuz bu durum hakkındaki tedavi seçeneklerini size mutlaka anlatacaktır.



Sertleşme Sorunu S.S.S. Referansları

Sertleşme Sorunu Sebepleri Nelerdir

1 https://www.healthline.com/health/erectile-dysfunction#causes

2 https://uptodate.com/contents/epidemiology-and-etiologies-of-male-sexual-dysfunction

Sertleşme Sorunu Nedir

1 https://www.uptodate.com/contents/epidemiology-and-etiologies-of-male-sexual-dysfunction

2 https://www.uptodate.com/contents/treatment-of-male-sexual-dysfunction

3 https://uroweb.org/wp-content/uploads/EAU-Guidelines-on-Male-Sexual-Dysfunction-2019.pdf

4 https://www.rigicon.com/hydrophilic-malleable-penile-prosthesis/

5 https://www.rigicon.com/inflatable-penile-prosthesis/

Diyabetli Erkeklerde Sertleşme Bozukluğu Ne Sıklıkta Görülür

Kamenov et al. Exp Clin Endocrinol Diabetes 2015

Maiorino et al. Diabetes Metab Syndr Obes. 2014

Kızılay et al., Sex Med Rev. 2017

Prostat Ameliyatı Sonrası Ereksiyon Haplarına (PDE5 inhibitörleri) Cevap Oranı Nedir

(*) Erectile dysfunction post-radical prostatectomy – a challenge for both patient and physician
O Bratu,*,** I Oprea,*** D Marcu,* D Spinu,*,** A Niculae,**,**** B Geavlete,**,***** and D Mischianu*,**

Prostat Cerrahisi Sonrası Kullanılan Enjeksiyon Tedavisi Sertleşme Bozukluğunun Tedavisine Yardımcı Olur Mu

(*) Erectile dysfunction post-radical prostatectomy – a challenge for both patient and physician
O Bratu,*,** I Oprea,*** D Marcu,* D Spinu,*,** A Niculae,**,**** B Geavlete,**,***** and D Mischianu*,**

Prostat Cerrahisi Penis Kısalması İle İlişkili Mi

(*) Sexual Dysfunction After Radical Prostatectomy
Raanan Tal, John P. Mulhall in Sexual Function in the Prostate Cancer Patient (2009)

Erkeklerin Prostat Ameliyatı Sonrası Orgazm Sırasında İdrar Sızdırması, Kaçırması Normal Midir

(*) Sexual Dysfunction After Radical Prostatectomy
Raanan Tal, John P. Mulhall in Sexual Function in the Prostate Cancer Patient (2009)

Prostat Kanseri Tedavileri ve Sertleşme Bozukluğu

(*)Erectile dysfunction following radiotherapy and brachytherapy for prostate cancer: pathophysiology, prevention and treatment
Cem Akbal, İlker Tinay, Ferruh Şimşek & Levent N. Turkeri
International Urology and Nephrology volume 40, pages355–363(2008)

Radyasyon Tedavisinden Sonra Erkeklerde Sertleşme Bozukluğu Görülmesi Ne Kadar Yaygındır

(*)Erectile dysfunction following radiotherapy and brachytherapy for prostate cancer: pathophysiology, prevention and treatment
Cem Akbal, İlker Tinay, Ferruh Şimşek & Levent N. Turkeri
International Urology and Nephrology volume 40, pages355–363(2008)

Peyronie Hastalığı (PH) ve Sertleşme Bozukluğu Oranları

(*) The prevalence of Peyronie’s disease: results of a large survey
U. Schwarzer F. Sommer T. Klotz M. Braun B. Reifenrath U. Engelmann
First published:07 July 2008 https://doi.org/10.1046/j.1464-4096.2001.02436.x

Peyronie Hastalığının (PH) Tedavisi Nasıl Yapılır

(*) The prevalence of Peyronie’s disease: results of a large survey
U. Schwarzer F. Sommer T. Klotz M. Braun B. Reifenrath U. Engelmann
First published:07 July 2008 https://doi.org/10.1046/j.1464-4096.2001.02436.x


Şu an buradasınız:


Faydalı Bilgiler

Bağlantılar
ANDROMED
Çubuklu mah. Vatan cad. No.26 Kavacık Beykoz İstanbul TÜRKİYE
İletişim
WhatsApp ve Telefon ile uzmanlarımızdan cevap alabilirsiniz.

Bu web sitesinde yer alan tüm hususlar, bilgilendirme amacıyla sunulmuştur. Site içerikleri hiçbir şekilde profesyonel, medikal öneri ya da tedavilerin yerine alması için hazırlanmamıştır. Burada yer alan hasta deneyimleri gerçektir ve sadece bilgilendirme amacıyla sunulmuştur. Aynı ürün/tedavi/uygulama kullanılsa bile kişilerin alacakları sonuçlar son derece farklı olabilir. Tedavi için doktorunuza başvurunuz.